Barbaros Hayrettin Paşa, (eski adıyla Hızır Reis) 1478 Midilli-Yunanistan doğumlu, Osmanlı Devleti tarihinin en ünlü denizcilerindendir. Kaptan-ı Derya olarak Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk kaptan paşası ve büyük amiralidir. Barbaros alim ve cesur bir komutandı. İri yapılı, kumral tenliydi. Saçları, sakalı ve kirpikleri çok gürdü. Rumca, Arapça, İspanyolca, İtalyanca ve Fransızca gibi Akdeniz dillerini iyi bilirdi. En büyük üstünlüğümüz, liman üstünlüğümüzdür diyerek, Akdeniz’i Türk gölü yapmış ve Avrupalıları Akdeniz’den çıkarmıştır. Havuç rengindeki kızıl sakallarından dolayı, Avrupalılarca Barbaros-Kızılsakallı olarak anılan kişidir. (Bu lakap önce ağabeyi Oruç Reis için kullanılmıştır.) Kendisine Hayrettin (Dinin Hayırlısı) lakabını Kanuni Sultan Süleyman vermiştir.

Kardeşi Oruç Reis ve İlyas’ın, Rodos şövalyelerine esir düşmesi ve serbest kalması sonucu Oruç, İlyas ve Barbaros korsanlık yapmaya başlamıştır. Cerbe Adası’nı üs olarak kullanmışlardır. Tunus Sultanı Muhammed ile anlaşarak ondan liman istemişler, İspanyol ve Venedik gemilerini bombalamışlar, Tunus’a  8/1 vergi vererek kısa sürede halkın gözüne girip bir şehir devleti kurmuşlardır. 1515’te kendilerini emniyete almak için, Yavuz Sultan Selim döneminde, Muhittin Reis’i ganimet dolu altı gemiyle İstanbul’a gönderip, ondan himaye isterler. Yavuz Sultan Selim onlara 27 oturaklı 2 gemi yaptırır. Yavuz Sultan Selim, 40 gün İstanbul’da kalan Muhittin Reis’e “Bu gemilere Oruç ve Hızır Reis adını veriyorum. 2 hilat gönderiyorum. Biri Oruç, diğeri de Hızır Reis’in olsun. 2 Sorguç ve 2 kılıç veriyorum. Biri Oruç’un biri de Hızır Reis’in olsun. Bunlar Osmanlı’nın ve Türklüğün Akdeniz’deki kahramanları olacaklar.” der ve dua eder.

Barbaros ve Oruç Reis, kardeşleri İshak’ın da desteğiyle, korsanlık dışında Kuzey Afrika’da 1516 ve 1517’de Tenes, Tlemsen ve Oran kentlerini alarak, Cezayir’i denetim altına aldılar. Bu savaşta Oruç Reis şehit olunca Barbaros onun yerine geçer ve Cezayir Sultanı olur. Barbaros, gücünü arttırmak ve bağlılığını bildirmek için Hacı Hüseyin Ağa’yı İstanbul’a gönderir. Yavuz Sultan Selim, onu Cezayir Beylerbeyliği ’ne atayarak koruması altına alır.

Barbaros Hayreddin Paşa, 1520-25 yılları arasında, Akdeniz’de etkinliğini arttırır. Kanuni Sultan Süleyman’ın Almanya Seferi sırasında, Andre Doria’nın Mora kıyılarına saldırarak, Osmanlı’yı zor duruma düşürmesi sonrası, Sinan Paşa ile Hattı-ı Hümayun gönderilerek 1535’te 55 yaşında Barbaros İstanbul’a davet edilir. Barbaros, “Eteklerinize yüzümü sürmeye geliyorum.” diyerek yola çıkar. O döneme kadar Avrupa kralları Osmanlı saraylarında sadece sadrazamlarla görüşürken, Kanuni, Barbaros ve 18 reisini ilk defa sarayda kabul eder. Onu tebrik eder ve dua eder. “Seni, Kaptan-ı Derya yapmak istiyorum. İspanyolları etkisiz kıl.” der. Hayreddin unvanı ile onu Osmanlı donanmasının başına Kaptan-ı Derya olarak atar.

Barbaros Hayreddin Paşa, 1534 yılında yeniden denize açılarak Tunus’u alır. 1536’da 122 parçalık donanmayla, İtalya ve Ege Denizi’ndeki Venedik adalarını ele geçirir. Zaten güçlü olan Barbaros’tan hoşlanmayan haçlıların baskısı artar. Barbaros’un Osmanlı ile gücünü birleştirip, Akdeniz’deki haçlıların serbest dolaşımlarını engellemesiyle, Papalık, Venedik, Ceneviz, Malta, İspanya ve Portekiz gemilerinden oluşan bir haçlı donanması oluşturulur. Başına Cenevizli koyu bir Hristiyan olan Andre Doria getirilir. Haçlılar, 308 harp teknesi, 120 büyük oturaklı gemi ve 60 bin asker ile karşımıza çıkarlar. Barbaros Hayreddin Paşa ise 122 kadırgası ve 20 bin askeri ayrıca çok güvendiği uzun menzilli topları ile karşılık verir. 3-5 saatlik savaş sonrası, haçlılar 128 gemisini kaybeder ve 29 gemi Osmanlı denizcileri tarafından ele geçirilir. Osmanlı’nın ise 400 Levend’i şehid olur. 28 Eylül 1538, Preveze Deniz Savaşı’nda haçlı donanması etkisiz hale getirilince, Andre Doria, Septe Boğazı’na kaçar. Kanuni Sultan Süleyman, Barbaros Hayreddin Paşa’yı İstanbul’a çağırarak, başarıyı ayakta tebrik eder.

Artık Osmanlı’nın Akdeniz egemenliği pekişmiş ve Barbaros’un adı tarihe yazılmıştır. Kutsal Roma Germen İmparatoru Şarlken, Preveze’nin intikamı için 1541’de Cezayir’e saldırsa da etkili olamaz. Barbaros Hayreddin Paşa, son seferinde Fransa kralı I.François’in yardım istemesi üzerine, 1543’te Toulon’da Fransız donanması ile birleşerek, Nice’yi almıştır. Ardından, Cenova’da esir tutulan Turgut Reis’i kurtarmıştır.

Barbaros Hayreddin Paşa, yaşı ilerlediğinden bir daha sefere gitmemiştir. 4 Temmuz 1546’da, 80 yaşında İstanbul’da vefat eder. Cenazesi, hayatta iken yaptırdığı, Beşiktaş’daki medresenin yanına defnedilir. Ölümü için, Mâte Reîsü’l–Bahr (denizlerin reisi) öldü denilmiştir. Osmanlı kaptan paşaları, bundan sonra hilatlarını Barbaros’un Beşiktaş’daki türbesinde giyerek, fakirlere yemek dağıtır ve dua ederler. Sefer ve tatbikata giden Türk gemileri, Barbaros’un türbesinin önünden geçerken, onu top atışıyla selamlarlar. Beşiktaş’daki Kadıköy İskelesi’ne, Beşiktaş Barbaros Hayreddin Paşa İskelesi adı verilmiştir.

Barbaros, Osmanlı’nın deniz politikasına ve Tersane-i Amire’ye nizam vermiş, Turgut Reis, Salih Reis, Piri Reis, Murat Reis, Seydi Ali Reis ve Kılıç Ali Reis gibi birçok denizcimizi de yetiştirmiştir. Barbaros Hayreddin Paşa, Osmanlı donanmasına en parlak dönemini yaşatmış, Avrupalılar çocuklarını Barbaros geliyor diyerek korkutur hale gelmiştir. Preveze Deniz Zaferi’nin günü, her yıl Türk Donanma Günü olarak anılır.

Türk’ü anlamak için tarihe bakmak lazımdır. Kahramanlar asla ölmez. Ruhları semaya yükselir ve kıyamete kadar aramızda dolaşırlar.

tarihdersleri.org
Leave a reply

Bir cevap yazın