Cem Sultan’ın İsyan Etmesi

Fatih Sultan Mehmet vefat ettiğinde hayatta olan iki erkek çocuğu vardı: Bayezid ve Cem. Fatih Sultan Mehmet’in vefatı üzerine iki şehzadeye de haber verilmiş, ancak Bayezid İstanbul’a daha önce varmış ve tahta çıkmıştır. Cem Sultan ise bu durumu İstanbul’a girmeden önce öğrenmiş, Bursa’ya geçerek orada padişahlığını ilan etmiştir. Cem, veraset dolayısıyla Osmanlı tahtında hakkı olduğunu iddia ediyordu. Destekçileri tarafından da tahtın onun hakkı olduğu vurgulanıyordu.

Bursa’da 18 günlük padişahlık yapan Cem Sultan, kendi adına para bastırmıştır. Ağabeyi II. Bayezid’e mektup göndererek “Anadolu benim olsun, Rumeli senin.” Teklifinde bulunmuştur. Bunun üzerine Sultan II. Bayezid: “Ecdadımız bu ülkenin vahdeti yolunda bunca gazalar etmiştir,  ‘la erhâme beynel mülûk’ yani hükümdarlar arasında merhamet olmaz. Bu Devlet-i Âl-i Osman benim zamanımda parçalanamaz. Cem bu kötü işinin akıbeti ne ise onu görecektir.” demiştir.

Cem, üzerine yollanan orduya mağlup olmuş ve Anadolu’ya çekilmiştir. Ardından Memluklülere sığınmış ve hacca gitmiştir. Sultan II. Bayezid, kardeşi Cem Sultan’a taht iddiasından vazgeçmesi halinde tüm masraflarının karşılanacağını ve katledilmeyeceğini bildirse de, Cem Sultan taht iddiasından vazgeçmemiştir.

Hacdan döndükten sonra Memluklülerin ve eski Karamanoğlu beyinin desteğiyle yeniden seferlere çıkmış ama başarısız olmuştur. II. Bayezid’e gönderdiği elçilerle istediği cevabı alamamıştır. Cem Sultan, arada yaşanan ihanetler sebebiyle 18 Temmuz 1482’de maiyetiyle Korkos limanından Rodos Adası’na doğru yola çıkmıştır. Böylelikle şehzadenin on üç yıllık macerası başlamıştır.

Gurbet…

Beş hafta adada kalan şehzade, Macaristan yoluyla Osmanlı topraklarına geçeceğini ümit ediyordu. Fakat gemi Mesina’ya uğramış ardından Nice şehrine varmıştır. Avrupa devletlerinin ve Sultan II. Bayezid’in baskısını gören şövalyeler, Cem’i daha çok elde tutamayacaklarını anlamışlar ve onu Papa’ya belli bir miktar karşılığında teslim etmişlerdir. Papa da, Cem’in kendi yanında bulunmasını istemiştir. Çünkü o yanında olunca II. Bayezid İtalya seferine çıkamayacaktır.

Cem Sultan gurbette sıkıntılı günler geçirmiş ve bu durum onu fena halde yıpratmıştır. Cem Sultan’ın ölümünden bir ay önce, Fransa Kralı VIII. Charles onu Papa’dan istemiştir. Amacı Napoli Krallığını ele geçirdikten sonra Cem’i de yanına alarak Kudüs’e bir sefer düzenlemekti. Papa, Cem’i şartlı olarak vermiştir. Ancak belli bir süre sonra Cem’de hastalık belirtileri ortaya çıkmıştır. Kral Charles’ın gayretlerine rağmen kurtulamayan Cem Sultan, 25 Şubat 1495’te vefat etmiştir.

Osmanlı’ya Etkileri

Cem Sultan’ın yurtdışına kaçması Osmanlı’nın Aleyhine olmuştur. Seni destekleyelim, Anadolu’ya çıkaralım, arkana asker koyalım tekliflerini hep geri çevirmiştir. Ama yapmış olduğu bu stratejik hata Osmanlı’nın ve II. Bayezid’in elini zayıflatmıştır. Osmanlı’ya hasım olan kişiler arasında günlerini geçirmiş, onların tertip edecekleri bir Haçlı ittifakından haberdar olmuştur. Bu duruma karşı “Ya Rabb, eğer bu kâfirler beni bahane edüp ehl-i İslam üstüne hurûc etmek kasdın ederlerse beni ol günlere erüşdürme, canumı kabz eyle” demiştir.

Vefatı Hakkında

Cem Sultanın ölüm sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte genel olarak tarihçiler zehirlendiğini düşünmektedirler. Bazı tarihçiler Papa tarafından zehirletildiğini düşünürken, bazıları ise II. Bayezid tarafından zehirletildiğini düşünmektedir.

Papa, Cem Sultan’ı zehirlemiş olabilir, nitekim genç şehzadenin vefatından sonra bir türlü na’şını iade etmemiş ve bunda da ısrarcı davranmıştır. Kendisine padişah tarafından vadedilen yüklü miktarda parayı öne sürmüş ve buna kavuşmak için şehzadeyi zehirleyerek, Fransa kralına teslim etmiş olması kuvvetli bir ihtimaldir. Ayrıca o devirde Avrupa ve özellikle de İtalya zehir imal etme hususunda oldukça gelişmiştir. Fakat II. Bayezid’in göndermiş olduğu bir berber ile zehirlenmesi düşük bir ihtimal gibi görünüyor.

13 yıla yakın vatan topraklarından ayrı kalmış olan Cem Sultan, son zamanlarında da oldukça sıkıntı çekmiştir. Vatanına bir türlü kavuşamaması onu sıkıntıya düşürmüş olabilir. Katlanarak artan rahatsızlıkları sebebiyle de eceliyle ölmüş olabilir.

Çocukları

Cem Sultan’ın 3 oğlu ve 2 kızı vardı. Oğlu Şehzade Abdullah ve kızı Ayşe Sultan küçükken ölmüştür. Büyük oğlu Oğuzhan, babası sürgündeyken İstanbul’da 1483 yılında 9 yaşındayken boğdurulmuştur. Kızı Gevher Melike ise 1505’te İstanbul’da ölmüştür.

Hayatta kalan tek oğlu Şehzade Murad, babasının sürgünü sırasında Rodos’a yerleşmiştir. İtalyan bir kadınla evlenmiş ve Müslümanlığı bırakıp Hristiyan olmuştur. Papa VI. Alexander tarafından vaftiz edilerek Pierre adını almıştır. Papalık Prensi yapılan Murad, Roma vatandaşı olmuştur. Kanuni Sultan Süleyman’ın Rodos’u almasından sonra boğdurulmuştur.

tarihdersleri.org
Leave a reply

Bir cevap yazın